Gerek dünya mitolojileri gerekse Türk mitolojisi, ağaca dair mitik anlatılarla doludur. Bu anlatılarda Hayat Ağacı ve Evren Ağacı gibi sembolik manalarda ortaya çıkan kutsal ağaç figürü, günümüz toplumlarında da kutsal değerler arasında kabul görmekte çeşitli ritüellerde başrolü üstlenmektedir. Yılbaşı ağacı örneği ağacın süslenmesine dair ritüellerin Türk halk kültürü dışında kalan tipik örneklerden birini teşkil etmektedir.
Düğün geleneği olarak "ağaç süsleme" geleneğine Siirt’in Kurtalan, Baykan, Şirvan, Eruh; Batman’ın Kozluk, Gercüş ve Mardin’in Dargeçit ilçelerinde rastlanır.
Ağaç süsleme ritüelinde “saçı geleneği” ön plana çıkmaktadır. “Saçı -yabancı soya mensup olan bir kızı kocasının soyunun ataları ve koruyucu ruhları tarafından kabul edilmesi için- yapılan bir kurban ayininin kalıntısıdır
Ağaca asılan tüm yiyecekler, düğün sahibi dışında kalan insanlara sunulmakta ve ağaçtaki her şeyin alınması beklenmektedir. Ağaca asılan horoz, ekmek, elma ve tatlı yiyecekler bu geleneğin kültür kodlarını oluşturur.
Burada ağacın süslenmesinde kullanılan yiyeceklere de vurgu yapmak gerekir. Bunlardan en önemlisi, ekmek, elma ve horozdur. Ekmeğin Türk halk kültüründe kutsal olduğu bilinmektedir. Bu nedenledir ki damat ağacının tepesine ilk olarak ekmek asılmaktadır. Elma ise doğurganlık sembolüdür. Horoz, kaz, tavuk, ördek gibi hayvanların ise kanı akıtılarak ağaca asılması yine Türk halk kültüründe var olan mutluluk verici olaylar karşısında kötü gözlerden korunmak amacıyla yapılan “kan akıtma” geleneğiyle ilişkilidir. Ağaçta olması gerekenlerden birinin de horoz olması halk arasında “horozsuz hevriz (süslenen ağaç), hevrizsiz düğün olmaz” şeklinde bir sözün yaşaması horoza verilen değeri göstermesi açısından önemlidir.
..........................
> Rezan Karakaş, Unutulmaya Yüz Tutmuş Bir Düğün Geleneği Olarak “Ağaç Süsleme”, Karadeniz, Yıl: 5, Sayı: 18, s. 109-122
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder